Bir vakitte yapılmış bir araştırmaya göre, Sinop şehri Türkiye’nin en mutlu insanlarına ev sahipliği yapmakta imiş. Batı Karadeniz kamp rotamızın en kuzey ucu olan Sinop şehri ve çevresinde iki gün geçireceğiz. Kastamonu sahil yolunu takip ediyor ve Ayancık Çangal ormanlarına doğru sapıyoruz.
Bu akşam için Karlık Yaylası’nda konaklamayı planlamıştık. Haritada daha önceden tespit ettiğim koordinata doğru ilerliyor ve ilk tabelaya ulaşıyoruz. Toprak yol tek yönde devam ediyor ve tabelalar sadece Akgöl ve İnaltı Mağarası yönünü gösteriyor. Maalesef Karlık (Saray) Gölü’nü veya Karlık Yaylası’nı bulamıyoruz!
İlk varış noktamız İnaltı Mağarası oluyor. Gün batımına kısa süre kalmış ve henüz uygun bir kamp yeri bulamamış olduğumuz için mağara ziyaretini es geçiyoruz. Akgöl istikametinde devam ediyoruz.
Geçmiş tecrübelerimize dayanarak sosyal medyada popüler bir göl kıyısında kamp yapma taraftarı değiliz. Ancak bugün yer seçimi için geç kaldık ve tek alternatifimiz var.
Akgöl’e vardığımızda, orman tarafında ateş etrafında sofra kurmuş bir aile, gölün karşısında araçtan yükselen oyun havalarına eşlik eden birkaç genç ve OGM’ye ait işletme binasının bahçesinde sohbet eden birkaç kişi görüyoruz.
Güneş gözden kaybolmaya başlarken hava da hızla serinliyor.
Akgöl Kampı
OGM binasının önünde oturan grup ile sohbet ediyoruz. Beyler, OGM binası bahçesinde kamp kurabileceğimizi ancak bölgede ayıya rastlandığını ve gece dikkatli olmamızı söylüyor. Bu uyarı, önceki gün Pınarbaşı ormanlarında, etraftaki ayı izleri arasında, tükenmek üzere olan yakıtımız ile kurumuş dere yataklarından yol bulmaya çalışırken aldığımız risk kadar büyük görünmüyor.
Biz kampı kurana kadar ağaçların altındaki ateş söndü, herkes bölgeden ayrıldı. Hızlıca eşyalarımızı bahçeye taşıyor ve çadırımızı kuruyoruz. Bizden az sonra gelen ve biraz da birbirimizden cesaret aldığımız diğer grup ile gölün iki kıyısına yerleşiyoruz.
Ormanlık alanda çok üşümedikçe veya gerekmedikçe ateş yakmak taraftarı değiliz. Yemek ve çay için ise seyyar ocak kullanıyoruz. Bu akşam, gün içinde hayli koşturup yorulmuş olduğumuz için çay bile demlemeye üşeniyoruz. Göl kenarında oturup sessizliği dinliyor ve yıldızları seyrediyoruz.
Sakin geçen gecenin ardından, son günlerin en derin ve kesintisiz uykusunu uyumuş olarak pırıl pırıl bir sabaha uyandık. Güzel bir kahvaltının ardından, kemiklerimizin ısınması ve kampı toplayıp tekrar yola düşmemiz saat 10’u buldu.
Ayancık Kanyon Yolu
Bu bölge aynı zamanda Ayancık Kanyon Yolu olarak biliniyor. Proje, KUZKA (Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı) tarafından yürütülmüş ve Ayancık Kaymakamlığı’nca desteklenmiş.
Çangal girişinden itibaren işaretlenen yürüyüş parkurunda doğa ile iç içe, keyifli vakit geçirmek mümkün. Panodaki haritanın bir bölümünü araç ile gelmiş olmak ile birlikte tümünü gezip görmek isterseniz araştırmanızı öneririm. Doğaseverler için oldukça cezbedici görünüyor!
Bir bölümünü araç ile geçtiğimiz kanyonun tamamı için internette detaylı bir harita bulamadım ancak yola çıkmadan önce tekrar araştırmakta fayda var.
Ayancık Kanyon Yolu üzerindeki duraklar “Çangal Dağı girişi – Dinlenme noktaları – İnaltı Mağarası ve dinlenme noktası – Akgöl – Çangal Çıkışı” olarak işaretlenmiş.
Ayancık İnaltı Mağarası
Bugünkü ilk durağımız İnaltı Mağarası oluyor. Dün akşam geçtiğimiz yoldan geri dönerek mağaraya ulaşıyoruz. Mağara giriş ücreti kişi başı 5 TL.
Tanıtıcı broşüre göre, Ayancık İnaltı Mağarası 75 milyon yaşında ve “genç” bir mağaradır. 2,5 km boyunca uzanan mağarada Pontus Rum Krallığı’nın yaşam izlerini görülmüş. Bugün mağaranın ancak ilk 300 metresi ziyarete açık durumda. Girişteki 18 metrelik genişlik yer yer daralıyor. Mağara tavan yüksekliği 20 ila 50 metre arasında değişiyor. İnaltı Mağarası’nın haşmeti bizi oldukça etkiledi.
Mağaranın serin havasının astım ve romatizma hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Ziyaret saatleri yaz ayları için 09:00-18:00 arası olarak açıklanmış. Ziyaretçi yoğunluğuna bağlı olarak güneş batana kadar girişe izin verildiği de oluyormuş.
İnaltı Mağarası, bugüne kadar gördüğüm en temiz (hatta tek temiz) ve bakımlı mağara oldu. İçeride gidiş ve geliş yönünde çift güzergah belirlenmiş. Derinliğe doğru ahşap basamaklar yerleştirilmiş. Nem nedeni ile yer yer oldukça kaygan olabiliyor, dikkatli yürümek gerekir.
- İnaltı Mağarası – Sinop Ayancık
Mağara girişinde görevlilere Erfelek yönüne giden kestirme yolu soruyoruz. İnaltı Mağarası’ndan Erfelek Şelaleleri’ne gitmek için iki yol bulunuyor. Akgöl üzerinden devam edebilir veya bizim gibi önce Ayancık yönünde ilerleyip sonra Erfelek sapağından şose yola çıkabilirsiniz.
Günün geri kalanında Erfelek Tatlıca Şelaleleri’ni görecek ve sahil yolunu takip ederek Sinop şehir merkezine varacağız.
24-25.08.2018
4 thoughts on “Sinop Ayancık Akgöl Kampı”