Başlıkta selam verdiğim “Amerika” hem kıta, hem de ülke anlamına geliyor! Okyanusu bir kez aştıktan ve ülkede bir kaç müze gezdikten sonra insan, bu kocaman ülkeyi baştan başa geçmek istiyor. Güney Amerika medeniyetleri ile tanışma hayali kurmadan edemiyorum. Bir yerden başlamak lazım! İlk durağım ABD, Boston olacak.
ABD turistik vizesi B1/B2 nasıl alınır?
Bu soruya cevaben internette yeterince içerik bulmak mümkün. Ben de dört sene önce standart prosedür gereği online formu doldurdum. Başvuru ücretimi yatırmış ve randevu alarak vize görüşmesine gittim. O dönemde, pasaportumda bir kaç Schengen üyesi Avrupa ülkesi ve İngiltere kaşesi vardı. Olumlu etkisi olmuştur sanıyorum ama ne orandadır bilemiyorum.
Bugüne gelirsek, 10 yıl süreli ABD vizesi aldıktan sonra geçen dört yıl içinde hiç Avrupa seyahati yapmadım. Diğer yandan aynı pasaport ile Gürcistan, İran ve Fas gibi vizesiz ülkelere seyahatler yaptım.
ABD’ye girişte pasaportumdaki İran kaşesinin bir problem çıkarıp çıkarmayacağı yönünde endişe duyuyorum. Ancak bahsi bile geçmiyor!
Şöyle ki, Türkiye’deki ABD konsolosluk yetkilileri size vize vermiş olsa da ülkeye giriş yapabilmeniz için gereken onayı havalimanındaki gümrük memuru veriyor. Bugüne kadar, bu aşamada red almış ve ülkesine geri gönderilmiş kimseyi duymadım. Konu ABD ve uluslararası siyaset olunca, insan o giriş kaşesini aldığı son dakikaya kadar bir tedirginlik hissediyor.
THY’nin İstanbul-Boston seferi ile seyahat ettim. Sürpriz bir karar ile, biletleri seyahate bir ay kala aldım. Öncesinde THY sayfasında durulan aylık kampanyaları takip etmemiştim. Bilet fiyatları USD üzerinden hesaplandığı için en fazla 10-20 USD dalgalandı (düştü veya arttı). Benim için gidiş-dönüş maliyeti 600 USD oldu (Aralık 2018). ABD’ye ikinci yolculuğumu ise Kasım 2019’da yaptım. Bu kez maliyetim 610 USD idi. Biletin Türkiye’den veya ABD’den kesilmiş olması bu dönemde fiyatı değiştirmedi.
- Montana maden haritası, 19, yüzyıl
İstanbul’dan gidiş sırasında yapılan kontroller
Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde yer alan THY bankosu “ABD” ve “diğer yurt dışı” seferler olarak ikiye ayrılıyor. Bilgilendirme görmez iseniz sıraya girmeden önce sormanızı öneririm.
ABD seferleri için pasaport kontrolü, valiz teslimi ve diğer kontroller harici bir güvenlik firması tarafından yürütülüyor. Bankolara yaklaştığınızda bir görevli yanınıza gelerek pasaportunuzu istiyor. Pasaport ve vize bilgilerini kontrol ediyor.
Bu aşamada, bana eşlik eden görevli nazikçe benden izin istedi ve müdürü ile görüşmesi gerektiğini belirtti. Pasaportumu alarak ilerledi. Sanıyorum, 4 yıl önce vize almış olmak ile birlikte hiç ülkeye giriş-çıkış kaşesi olmamasına şaşırdı. Bir iki dakika içinde geri geldi ve iyi yolculuklar diledi. Bilgisayar arkasındaki görevli pasaport numarama bakarak gideceğim şehri sordu.
Bu bilgisayarda konaklayacağınız adresi net olarak kaydediyorlar. Adres bilgisi için otel rezervasyonunuzun veya davetiye mektubunuzda yazan adresin yanınızda olması kolaylık olur. Misal, arkamdaki kişi New York seferi ile uçacak ancak araç ile başka bir şehre gidip orada konaklayacakmış. Beklemediği soru karşısında kafası karıştı. Adresi ancak telefonuna gelen mesaja bakarak söyleyebildi.
Öncesinde, online check-in menüsünde kimlik bilgisi ve adres ile ilgili tüm alanları güncelleyebilirsiniz. Bu durumda, görevliler sadece teyid amaçlı adresi tekrar sormuş oluyorlar.
Valiz seçimi
Uçuş öncesinde kabin içi ve kargoya teslim edeceğiniz valiz hakkınızı kontrol etmekte fayda var. THY’nin ABD seferi için bagaj hakkı benim sırt çantalı alışkanlıklarıma göre hayli fazla geliyor. Elimdeki iki kabin valizini de bagaja verdim. Sırt çantama sadece tablet, kamera gibi elektronik aletler ile uçuş sırasında okumak için bir kitap aldım.
Daha bir kaç ay önce tek bir kabin valizi ile Fas’da on günde üç mevsim geçirmiş birisi olarak sonbaharda yaptığım bir seyahat için neden iki valiz taşıdığımı sorabilirsiniz. Bir valizde kıyafetlerim varken diğerinde kuru baklava, kuruyemiş gibi standart gurbetçi hediyeleri olduğunu söyleyebilirim. Bu tarz gıda maddelerini kargo valizine yerleştirmenizi öneririm. Öncesinde uçak altında taşınabilir şekilde şoklanmış ve paketlenmiş olmalarına dikkat etmelisiniz. Her ülke için farklı gıda taşıma protokolleri bulunuyor. Yolculuk öncesinde bu şartları kontrol etmenizi öneririm.
Son kontrol: Bekleme salonu
Sefer saatine henüz bir saat kala elimde bilet, pasaport ve küçük bir sırt çantası ile uçuş kapısına geldim. Burada yeni bir sıra daha var. Diğer ülke uçuşlarından farklı olarak, ABD uçuşlarında uygulanan bu son kontrol esnasında birebir iletişim daha fazla ve hali ile bekleme süresi de uzun olabiliyor.
Hızlı bir pasaport kontrolü sonrasında el çantaları ve kıyafetler tek tek el ile aranıyor. Bu aşamada, bir kaç sıra önümdeki bir beyin sırt çantasından iki kutu seylan çayını çıkarıp attıklarını gördüm. Ben geçerken sırt çantamı açtmamı ve ayakkabılarımı çıkarmamı istediler. Yarım saati aşkın sıra bekledikten sonra nihayet salonda bir yer bulup oturabildim. Yaklaşık son bir buçuk saatimi ayakta ve sırada geçirince artık yeterince yorulmuştum.
Okyanus ötesi uçuş sırasında
Uçak havalandıktan az sonra şık el çantaları dağıtıyorlar. Çanta içinden nemlendirici krem, uyku gözlüğü, terlik ve kaydırmaz tabanlı çorap çıkıyor. Etrafımdaki deneyimli yolculara bakıyorum. Ayakkabılarımı çıkarıyor, koltuk altına yerleştiriyor ve patik niyetine hediye çoraplarımı giyiyorum. Önümüzdeki on saat boyunca uçak içinde bu çoraplar ile gezeceğim.
Kabin basıncı nedeni ile bir süre sonra kuruluk hissetmeye başlıyorsunuz. Nemlendirici kremler çok faydalı oluyor. Uzun süreli uçuşlarda, metabolizmanızın yorgun düşer ve direnç kaybeder. Bunu engellemek için bol bol su içilmesi ve ara sıra kalkıp hareket ederek kan dolaşımının hızlandırılması önerilir.
Olası jetlag etkisini azaltmak için, gideceğiniz coğrafyanın saatine mümkün oldukça erken adapte olmalısınız. Uçak içinde dahi yeni saat diliine göre ayık kalmaya çalışmak faydalı oluyor. Film izleyebilir veya kitap okuyabilirsiniz.
Bilgisayar başında geçen günlük hayatımda kol saati kullanma alışkanlığımı yitirdim. Ancak uçak seferlerinde zamanı takip edebilmek için buna dikkat etmeye çalışıyorum. Hele ki, ABD’de uygulanan kış saati uygulaması ile birlikte, İstanbul ile Boston arasında 8 saat fark var iken, insanın kafasının karışmaması nerede ise imkansız. Uçağa biner binmez saatimi geri alıyorum.
- Güney Amerika, Nasca Seramikleri Peabody Museum of Archaeology and Ethnology at Harvard University
Boston Havalimanı’na varış ve ABD’ye giriş
İstanbul’da Pazar günü öğleden sonra bindiğim uçaktan, yaklaşık 11 saat sonra, Boston’da aynı gün akşam üstü iniyorum.
Her havalimanı veya eyalet için farklı prosedürler olabilir. Boston Logan Havalimanı’na (BOS) inen seferler için uçak içinde bir form doldurmuyorsunuz. Uçaktan inince aktarma yapacak yolculardan ayrılıyor ve doğruca bir labirente geliyorsunuz. Burada online ekranlar ve aralarda dolaşan bir kaç görevli var. Bu ekranlarda, size yanıtını evet veya hayır olarak vereceğiniz klasik bir kaç soru soruluyor. Tüm soruları dokunmatik ekranda yanıtlıyor, pasaportunuzu ekrana okutuyor, kameraya bakıp gülümsüyor ve parmak izinizi okutuyorsunuz. Neticede alttan bir fiş kağıdı çıkıyor. Vize türüne göre farklı yolcular için farklı fişler çıkıyor. Turistik bir seyahat vizesiniz var ise, fiş üzerinde gümrük memuru ile görüşmeniz gerektiği yazıyor. Bunun için yeni bir sıraya giriyorum.
Ekranda pek çok dil seçeneği mevcut ancak Türkçe yok. Yeterli İngilizce bilginiz yok veya yardım ihtiyacınız olur ise koridorda dolaşan görevlilere sorabilirsiniz.
Fişi ve pasaportumu alarak gümrük memuru sırasına geçiyorum. Bu aşamadan sonra cep telefonu kullanımı yasak. Sarı çizgiye vardığımda gümrük memuru nereye geldiğimi, neden geldiğimi, nerede konaklayacağımı ve ülkeden ne zaman ayrılacağımı soruyor. Bu aşamada, net ve kısa yanıtlar vermeniz bekleniyor. Memur ile sohbet etmeye çalışmayın! Kameraya gülümseyip parmak izimi okuttuktan sonra 6 aylık konaklama onayımı alıyor ve ülkeye giriş yapıyorum.
Bu aşamalar tamamlanana kadar kargoya verdiğim valizlerim da bantın üzerinde çıkmışlar. Valizlerimi alıp dışarı çıkıyorum. Merhaba Amerika, hoşbuldum ABD!
- Antik çağlarda Güney Amerika medeniyetleri eserleri
Jet lag etkisi
Uzun mesafeli uçuşlarda, metabolizmanızın yeni saat dilimineuyumu zaman alabilir. Bu sürede (günlerde) uyku ve beslenme düzeninde yaşanan bozukluklarına genel olarak Jet Lag etkisi deniyor. Batıdan doğuya doğru olan uçuşlarda veya gündüz yapılan uçuşlarda daha yoğun yaşandığı söylenmekte.
Sayılı gün için gittiğiniz yerde bir kaç günü uykusuz ve yorgun geçirmek istemiyor iseniz, yolculuk öncesinde mümkün olduğunca kendinize iyi bakmalı, vücut direncinizi yüksek tutmalı ve kafeinli, gazlı gıdalardan uzak durmalısınız.
Uçuş sırasında bol bol su içmek ve yerel saat dilimine göre uyumak veya ayık kalmaya çalışmak da jet lag olarak geçireceğiniz süreyi kısaltacaktır.
Doğudan batıya doğru giderken, Pazar öğleden sonra bindiğim uçaktan Pazar akşam üstü indim. Böylece saat dilimi olarak, uyuyor olmam gereken saatte aslında akşam yemeği için eve gidiyordum. Fazladan kazandığım 8 saati ayık geçirmek kolay olmasa da yolculuk heyecanı ile ucuz atlattım diyebilirim. Takip eden üç gün boyunca da henüz saat 19:30 iken ben uykudan gözümü açamaz halde idim.
* * *
Biyolojik saatimde yaşanan bu dalgalanmada coğrafi meridyen farkı kadar enlemlerin de etkisi oldu. Boston, İstanbul’a göre daha kuzeyde yer alıyor. Kış mevsimi itibari ile çok daha soğuk ve rüzgarlı bir iklime sahip.
Aralık aylarının sonlarına doğru güneş, İstanbul’da sabah 8’den sonra doğuyor ve akşam 17:30 sularında batıyor iken (ben işe gitmek için sabah 6’da uyanıyorum), Boston’da güneş saat henüz 6 olmadan doğuyor. Akşam ise saat 16:30’da batmış oluyor. Hali ile, alışık olduğum üzere sabah 6’da uyanmış olsam da “çok geç kaldım, güneş çoktan doğmuş” diyerek yataktan fırladığımı hatırlıyorum!
23.12.2018
Amerika Amerika Amerika Amerika Amerika Amerika
One thought on “Merhaba Amerika!”