Beşparmak Dağları’nın eteklerindeyiz. Yolumuz rüzgar gülleri, bal kovanları, koyun ve keçi sürüleri arasından geçiyor. Ketendere Köyü, bağlı olduğu Milas ilçe merkezine 16 km mesafede.
Köyün, meydandan evlere doğru biraz da yokuşlu ve kayalıklı bir yapısı var. Taş sokaklarda gezerken üstümüzde kırlangıçlar uçuyor!
Çomakdağ çevresindeki köylerin geleneksel taş evleri piramit bacaları ve renkli pencereleri ile yeni yapılmış betonarme evler arasında farklılığını ve güzelliğini koruyor.
Sokaklar arasında kaybolmuş fotoğraf çekerken mis gibi taze pişmiş ekmek kokusu alıyor ve kokunun peşine düşüyoruz. Bacası tüten bir eve doğru yürürken ev sahibi bizi farkediyor ve pencereden yeni pişmiş sıcacık bir ekmek uzatıyor. Oğlunun bir ay sonra düğünü olacakmış, Bizi de davet ediyor. Bu civardaki köy düğünleri, geleneklere uygun olarak günlerce sürer ve her köyden gelen misafirlerle oldukça eğlenceli, keyifli geçermiş!
Bir kapı aralığından içeri girip taş evinin avlusuna bakıyoruz. Avluda ailesi ile oturmuş Hatice teyze hemen bizi de içeri çağırıyor. Bize eski günlerden, şimdi büyük şehirlerde yaşayan çocuklarından, torunlarından bahsediyor. İki gündür sohbet ettiğimiz diğer köylüler gibi burada da herkes mavi gözlü.
Köyde geçim
Köylülerden geleneksek motifler ile işledikleri aksesuarları, kendi ürettikleri zeytinleri veya zeytinyağını satıyor. Siz de köy sokaklarında gezerken alışveriş yapabilirsiniz, ev yapımı yöresel lezzetlerden alabilirsiniz.
Bodrum’daki otellerde ve diğer büyük tesislerde çalışmaya giden gençler akşama doğru eve dönmeye başlıyor. Bu saate kadar çocuk sesleri ile çınlayan köy meydanı daha da hareketleniyor.
Meydana çıkan sokaklarda oyun oynayan çocukların arasına katılıyoruz. Hemen hemen hepsi ayağına mavi lastik giymiş çocukların kınalı ellerinde oyuncak niyetine portakallar ve limonlar var!
Meydanda karşılıklı iki tane kahve var. Okula dğru giden yolda da bir kahve varmış. Köy okulu ilk beş sınıf için eğitim veriyor. Büyük sınıflar ise, taşımalı sistem ile başka bir köye veya ücretli servis ile Milas’a gidiyorlar.
Ketendere’de içme suyu ve kanalizasyon altyapısı var. Bu devirde, suyu akmayan köy mü olur diyebilirsiniz. Daha birkaç ay önce gezdiğimiz Tekirdağ köylerinde de İç Ege’nin bereketli topraklarında Kula köylerinde de maalesef olmadığını gördük.
Oturduğumuz kahvede son bardak çaylarımızı da içip dönüş yoluna geçiyoruz. Çay 50 kuruş.
Yarın sabah, göçmen kuşların mola verdiği Bafa Gölü’ne ve kıyısındaki Kapıkırı Köyü’ne gideceğiz.
21.04.2012
3 thoughts on “Karyalıların izinde: Ketendere Köyü”