Cambridge’de yaklaşık dört senedir bu şehirde yaşayan arkadaşlarımın evine misafir oluyorum. Yaklaşık bir haftada edindiğim izlenimler, yerel İngiliz kültürü ve İngiltere tarihi üzerine konuşuyoruz.
İngiliz monarşi tarihinde tek bir aile değil farklı dönemlere imza atmış farklı aileler, hanedanlar söz konusu. Cambridge Üniversitesi’ne bağlı kolej kapılarının önlerinden geçerken 1485 – 1603 dönemine hâkim Tudor hanedanından ve ailenin en magazinsel üyesi Kral 8. Henry’den bahsediyoruz.
Tudor Hanedanlığı:
Kral 7. Henry dönemi ile ada hakimiyetini ele geçiren Galler kökenli Tudor hanedanlığı, İngiliz tarihindeki en hareketli ve güçlü dönemi olarak tarihte önemli bir yer tutuyor.
Kral 8. Henry ise, babasının izinden gitmek için komşu ülkelere çeşitli saldırılar yapmış olsa da gerçek anlamda başarı kazanamaz. Diğer yandan, çalkantılı özel hayatı ile bugün bile romanlar ve senaryolar ile gündemde kalmayı başarır. Ömrü boyunca altı evlilik yapmış Kral, iki eşini boşamış ve iki eşini de öldürtmüş!
Çapkın Kral, Katolik mezhebinde boşanmaya yer olmadığı için, tahta geçtikten sonra ilk iş ailesi tarafından evlendirildiği rahmetli abisinin eşinden ayrılabilmek için Roma idaresindeki Papalık Kilisesi’ni reddeder. İngiliz reformu adı altında Anglikanizm Kilisesi’ni kurar (ilk kızı 1. Mary, gecelek Kraliçe).
Kralın ikinci eşi, İngiliz aristokrasinin önemli ailelerinden biri olan Boleyn ailesinin kızı ile olan evliliği 3 sene kadar sürer ve eşini Londra Kulesi‘nde öldürtmesi ile nihayetlenir (ikinci kızı ve gelecek Kraliçe; 1. Elizabeth).
Üçüncü Kraliçe Jane, 8. Henry’nin tek erkek evladı olan 4. Edward’ın doğumu sonrasında toparlanamaz ve vefat eder. Kayıtlara da Kralın en sevdiği eşi olarak geçmiştir ki Kral’ın kabri de Jane’in kabrinin yanına defnedilir.
Yağlı boya bir tablosunu gördükten sonra vurulduğu Clevesli Anne ile tanışan Kral 8. Henry, kadını eş olarak beğenmez ve kendisini kız kardeş olarak ilan ederek ömrü boyunca dostluğunu korur. Halk ve saraylılar tarafından da çok sevilen Anne ömrü boyunca ailenin bir üyesi gibi yaşar.
Yaşlanmakta olan Kral, kendine beşinci eş olarak seçtiği Catherina ile arasındaki 38 yaş farkına aldırmadan evlenir ve Catherina’yı Kraliçe ilan eder. Kraliçe, hakkında çıkan ihanet dedikodularına istinaden yargılanır ve idama mahkum edilir.
Kralın altıncı ve son eşi soylu bir aileden gelir, eğitimli ve görgülü dul bir hanımdır. Kral 8. Henry’nin vefatı üzerine üçüncü evliliğini yapmış Kraliçe, en çok evlenmiş İngiliz Kraliçesi olarak da biliniyor.
Kral 8. Henry’nin varisleri:
8. Henry’nin ölümünden sonra, 9 yaşında tahta geçen hanedanın üçüncü Kralı 6. Edward, yakasını bırakmayan hastalıklara ve sarayda dönen dalaverelere uzun süre dayanamaz, 15 yaşında vefat eder.
Halkın desteği ile tahta geçen 1. Mary, koyu Katolik İspanya Kralı ile evlenir (37 yaşında) ve babasının annesi ile evliliğini reddetmesi üzerine askıya alınan İngiltere-İspanya ilişkilerini yeniden güçlendirir. İngiltere ve İrlanda Kraliçesi beş sene boyunca Protestanlık ile savaşır ve hızlı yaşayıp genç ölen Kraliçe tarihte “Kanlı Mary” olarak bilinir.
Annesinin idamı sonrası gayrı meşru ilan edilen 1. Elizabeth tahta geçer geçmez Anglikan Kilisesi’ni savunur ve İspanyollarla savaşır (1558-1603).
İngiltere, İrlanda ve sembolik olarak Fransa Kraliçesi unvanlarını taşıyan 1. Elizabeth hiç evlenmediği ve anne olmadığı için vefatı sonrasında Kraliyet Tudor hanedanından Stuart hanedanına geçer.
Günden güne zorlanan ekonomik şartlar ve hükümdarların dini alanda izlediği politikayı eleştiren ayrılıkçı dindarların yeni dünyaya göç etmesi ile başlayan (1620) ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı (1775-83) ile artarak büyüyen göç dalgası neticesinde bugünkü ABD’nin ilk şehirlerinden birisi olan Boston kurulur.
Eylül 2012
8 thoughts on “Kralımız çok yaşa!”