Uzun bir hafta sonu tatili planlıyor ve kamp kurmak üzere Kartepe Altıoluk Yaylası’na gidiyoruz.
Kamp yeri seçimindeki en önemli kriterimiz, 6,5 aylık bir bebeği rahat ettirebilmek olacak! Altıoluk Yaylası, acil bir durumda şehir merkezine kolayca dönebileceğimiz mesafede olduğu için ilgimizi çekiyor.
Altıoluk Yaylası genellikle yağmurlu ve soğuk seyreden iklimi ile biliniyor. Güneşli bir havada dahi binek araç ile ulaşım zorlayıcı olabilir. Orman yolu oldukça virajı ve hayli bozuk!
Hava şartlarına ve bebeğin de durumuna bağlı olarak, aynı güzergah üzerindeki iki alternatifimiz daha var. Aynı yol üzerinden Kuzu Yaylası Tabiat Parkı’na veya Molla Yakup Çayırı’na da gidilebilir. Yol boyunca, kontrol ettiğimiz ve haritada sabit rakımlı görünen düzlük alanlar genellikle ot kaplı görünüyor.
Yayla yolunu Wikiloc off-line harita uygulaması ile takip ediyor ve öğle saatinde yaylaya varıyoruz. Yaklaşık 1370 metre rakımlı Altıoluk Yaylası hayli geniş bir alana yayılıyor. Yayla evlerine doğru giden yol ayrımından orman yönüne sapıyoruz. Yaklaşık 300 metre mesafede, orman girişindeki düzlükte kamp kurmaya karar veriyoruz.
* * *
Orman yoluna saptığımız ayrımda uykuya dalan bebek, araç durduğu anda gözlerini kocaman açıp gülümsemeye başlıyor. Güzel kızımız, ileride çok iyi bir yol arkadaşı ve kampçı olacak; şimdiden belli!
En son anne karnında iken bizimle kampa gelmiş olan bebek, Kartepe eteklerinde doğa ile tanışıyor. İlk dişini çıkarma arifesinde iken ne bulsa ağzına sokup dişetlerini kaşımaya çalışıyor. Gel gör ki, asırlık kayın ağacının yaprakları hayli inatçı çıkıyor ve bir türlü kopmuyor!
- Kartepe Altıoluk Yaylası’nda kahvaltı
Biz vardığımızda, çoktan çadırlarını kurmuş ve sobayı yakmış, sofrayı kurmuş komşular bizi de davet ediyor. Sobanın üzerinde kızarmış mantar ikram ediyorlar. Biz daha araçtan toparlanıp inmeye çalışırken karşılaştığımız güler yüz ve ikram bizi çok mutlu ediyor. Diğer yandan, içimden “kusura bakmayın, biz İstanbul’dan daha yeni geliyoruz, henüz biraz “yabaniyiz”” demek geliyor!
Yaylada mobil telefon imkanı sınırlı ve havadan telsiz ile de bağlantı kuramadık. Antenimiz yetersiz kalmış veya Kartepe’ye göre bulunduğumuz konum uygun olmayabilir.
Kullanım suyu ihtiyacımızı yayla evlerine yakın noktadaki bir yalaktan karşılıyoruz. Orman yoluna sapmadan önce birkaç çeşme var. Yol üstünde tedarik ederek yaylaya gelebilirsiniz.
Güneşli geçen ilk günün ilerleyen saatlerinde, gün batımı ile esmeye başlayan rüzgar ısıyı hızla düşürüyor. Keyif olsun diye ateş yakma taraftarı değiliz ancak bu yaylada ateş yakmadan ısınabilmek mümkün değil! Sessiz sakin ve gittikçe soğuyan bir gece oluyor.
Gece boyunca deliksiz uyuyorum. Sabah, günün ilk ışıkları ile sürüsünü yaylaya çıkaran çoban köpeklerinin sesleri ile uyanıyorum. Ufaklık ve benim dışımda herkesin hayli üşüdüğü bir gece olmuş. Aylardan Temmuz olmasına karşın, bu yaylada konaklamayı düşünüyor iseniz tedbiri elden bırakmamanızı öneririm!
* * *
Güneşli başlayan yayla gününde komşularımız ile karşılıklı ikramlara devam ediyoruz. Şehirde, içlerine kapandığımız beton küpler içinde unuttuğumuz alışkanlıkları hatırlamak ne kadar da mutlu ediyor. Komşu komşunun tuzuna muhtaçmış ya, o hesap!
Bugün gökyüzü parçasız bulutlu görünüyor ve radyodan da yurt genelinden sağanak haberlerini alıyoruz. Yağmur başlamadan önce akşam yemeği için alışveriş yapmalıyız. Ateş yakmak üzere ormana girmeli ve dün topladıklarımıza ilave olacak yakacak odun toplamalıyız. İş bölümü yapıyoruz.
- Kartepe Altıoluk Yaylası
* * *
Alışveriş için en yakın merkez olarak Arslanbey’e ve birkaç kilometre daha ilerideki Atakent çarşısına inebilirsiniz. Atakent çarşısından hem kendi hem de komşumuzun eksiklerini tamamlayıp oyalanmadan yaylaya dönüyoruz. Orman yoluna saptığımız sırada başlayan yağmur, ilerleyen saatlerde yolun daha da zorlaşacağını gösteriyor.
Beyler yağmurda altına sığınabileceğimiz tente çardağı kurmak ve ateşi büyütmek ile uğraşırken ben de uzaklaşmamak koşulu ile ormanda mantar avına çıkıyorum.
Kartepe ormanları oldukça sık; yön duygunuz zayıf ise ve herhangi bir offline harita kullanmıyor iseniz ormanda kaybolmanız an meselesi olacaktır. Ormanda yaban hayatın hakim olduğunu da akıldan çıkarmamak gerekir. Civarda yapılmış bir kış kampında kurt izlerine rastlanmış olduğunu biliyoruz ve dönüş yolunda da önümüzden hızla geçen yavru bir ceylan görüyoruz.
Doğa yürüyüşlerinde, ihtiyaç halinde sesinizi duyurabilmenizi sağlayacak olan bir düdük taşımayı ihmal etmeyin!
Yaylada yağmur yağar iken, orman içinde yağmur sesini duyup da yüksek ağaçlar altında ıslanmamak çok heyecan verici bir duygu!
* * *
Kızlar ekibi olarak bir çardağı altına sığınıyor ve yağmur hızlandıkça huysuzlaşmış bebeği teskin etmeye çalışıyoruz. Beyler ise, kah hızlanıp kah yavaşlayan ama hiç durmayan sağanak altında ateşi canlı tutmaya çalışıyor. Yağmur, gün batımı ayazında kısa bir süre ara veriyor. Fırsatı değerlendirip akşam yemeği için aldığımız sebzeleri köze gömüyor ve mangalı kuruyoruz.
Bolca ıslandığımız akşam boyunca yağmurun seyreldiği saatlerde ateşe yaklaşıyor ve kuruyup ısınmaya çalışıyoruz. Dolunayın bile bulutların ardında kaldığı karanlık geceyi ışıkla boyamayı deniyoruz. Sevgili eşim bana olan aşkını kadrajıma kocaman bir elma çizerek ifade ediyor!
- ışıkla boyama
Geceyi fazla uzatmıyoruz. Yağmur tekrar hızlanmadan açıkta kalan kamp malzemelerimizi aracın bagajına veya çardağın altına yerleştirip çadırlarımıza dağılıyoruz.
Bu gece hava sıcaklığı daha ılıman. Zaman zaman açıkta yağan yağmur sesi ile zaman zaman da rüzgar sesi ile uyanıyorum.
* * *
Kampımızın son gününe, geceyi biraz huzursuz geçirmiş bebeğin sesi ile başlıyoruz. Sis altında kalmış yaylada, iki çadırımız arasındaki birkaç metrelik mesafe bile zorlukla seçilebiliyor. Komşu çadırları hayal meyal görüyoruz.
Gece boyunca devam eden yağmur altında çardağımız yıkılmış. Malzemeler dağılmış ve 6000 mm suya dayanıklı çadırımız ise az biraz su almış.
Doğa takvimine göre tüm hafta etkili olan bu fırtına “Çark Dönümü” olarak anılıyor.
Pazar günü, Kartepe’de son 24 saatlik yağış ölçümü 8,2 mm olarak açıklanmış. Bu miktarda ve tüm gece süren yağış altında, içinde uyuyacağınız çadırın teknik özelliklerine dikkat etmelisiniz!
Bugün dönüş günü olduğu için aylaklık yapmayı planlamıştık. Eşyaları topladıktan sonra kalan vaktimizde çadırları temizleyecek ve yaylada uzun bir yürüyüş yapacaktık. Maalesef evdeki hesap çarşıya uymuyor. Yağmurun seyreldiği ilk fırsatta çadırlardan dışarı çıkıyor ve kamp bölgemizi temizleyip topluyoruz.
Yağmursuz bir orman kampı yapmış değiliz. Altıoluk kampımız ise, bugüne kadar en zorlu ve bir o kadar da en keyifli kampımız oldu. Tarihe, en genç üyemizin ilk dişini çıkardığı kamp olarak geçebilir!
13-15.07.2019
Yeniden merhaba Seda Hanım,
Cevabınız, öneriniz ve ilginiz için size ve güzel yavrumuzun annesine de çok teşekkür ederim, geçmiş bayramınızı da kutlarım, hazırlıktı bayramdı derken cevap yazamadım kusurumuza bakmayın
Biz hazırlığımızı yaptık Galler düzüne doğru yola çıktık ve vardığımızda havanın bizim beklentimizden daha soğuk olduğunu gördük, oranın yerlileriyle sohbet ettik onlarda iki gün öncesinde sıcaktan duramadıklarını ancak bu akşam da çok aşırı soğuk olduğunu söylediler ve araçta da sıcaklığın 10 derecenin altında olduğunu hatırlıyorum, bir de bir aile çocuğuyla gelmiş ve hasta olduğunu öğrenince tedirgin olduk (tulum va getirmemişler), çadır içerisinde de hava soğuk olacağından gece alt değiştirme ve emzirme gibi kısa molalarda uyku esnasında terleyip akabinde soğuk alabilme ihtimaline karşı kampı kurmayıp yer ayarlamak zorunda kaldık, hava da şansımıza hep o şekilde seyretti, hava sıcaklığını 17-18 derece bekliyorduk açıkçası, ama yinede güzel ve keyifli geçti, özellikle oğlumuzun gelişimine çok güzel katkı sağladı ki sürekli ağaçlara akan sulara bakarak gülücükler saçıp heyecanlanıyordu, kamp yapamayışımıza sağlık olsun dedik ve şimdi daha sıcak yerlerde kamp yapma hazırlığındayız, o şekilde başlangıç yapmayı planlıyoruz yeni paylaşımlarda görüşmek üzere hoşça kalın
Merhaba, öncelikle bu güzel yazınız için kaleminize ve parmaklarınıza sağlık, okurken heyecanlandım bizimde ailemizin minik üyesi olan 8 aylık oğlumuz var, onu da kamplara alıştırmak istiyoruz, geçtiğimiz yaz karadenizde Gallerde karagölde kamp kurduk eşimle beraber, şimdi yeniden kampa hazırlanıyoruz ailecek. Ancak gece malumunuz hava sıcaklığı çok düşüyor, kızınız için nasıl önlemler aldınız, biz normal yaşantısında çok sıcağa alıştırmadık oğlumuzu, tulumu vs her türlü önlemi alacağız ancak gece çadır içerisi normal şehir sıcaklığındanda soğuk olacağından tereddütlerim var, önerileriniz olabilir mi bu konularda ? Şimdiden Teşekkürler
Merhaba Burak bey,
Küçük hanım bizim değil, arkadaşlarımızın çocuğu ve sorunuzu annesine ilettim. Annesinin yanıtını ve kendi gözlemimi şöyle özetleyebilirim: İlk gün hava güneşli idi ve emeklemek, şaşırmak, yemek yemek gibi aktiviteler sırasında terlememesi için evde giydiği içlik tulum üzerine bir polar ile idare etti diyebiliriz. İlk gece soğuktu. Annesi evden çıkarken kendi tulumunu evde unutmuşken onunkini unutmamıştı tabi. Kat kat giyinmesi üzerine tulumununu da giydi. Battaniyesi, atkısı ve beresi ile geceyi annesinin kucağında sıcacık geçirmiş. Yağmurlu geçen ikinci gün boyunca da tulumunu üzerinden çıkarmadı ve annesinin kucağından pek ayrılmadı diyebilirim. Ürün olarak Tchibo’nun kışlık ve su geçirmez tulumu çok başarılı bulundu. Biraz astronot gibi olmuştu ama sıkıntılı veya rahatsız görünmüyordu 🙂 İyi eğlenceler size de.